5 Kasım 2008 Çarşamba

05.11.2008 Dünya Derbisi

İstanbul’da bir sonbahar akşamı başkanın telefonu çaldı...

-Maça hazır mısınız başkanım?

-Ooo selam başkanım, sizin maça her zaman hazırız biz. Alex ve emre’yi bizim maça sakladığınızı okuyordum ben de şimdi, götürmemişsiniz İngiltere’ye.

-Siz de Kewell’ı saklamıyor musunuz? Zaten şu angarya Şampiyonlar Ligi maçı da olmasaydı daha iyiydi. Ben aslında PAF takımı gönderelim istiyordum ama bizim ihtiyar çok karşı çıktı. “Kariyerimle oynamayın” dedi. Ne kariyeri varsa? Daha ilk defa bir “Dünya Derbisi’ne” çıkacak.

-Aslında haklısın. Ben de UEFA Kupası maçına bizim su topu takımını mı yollasam diyorum. Onlar Avrupa’da daha başarılı (gülüşmeler). Ben de bizim delikanlıya anlattım bu maçı, öyle Bundesliga’ya benzemez dedim, adı üstünde “Dünya Derbisi” dedim. Bizimkinin de hiç tecrübesi yok ki bu “Dünya Derbisi” için. UEFA maçı önemli değilde hafta sonu kaybederse bavulları toplar artık.

-İddaa da ben Benfica’ya oynadım, alınmazsın umarım. Arsenal’i de ekledim kupona, bizimkiler duymasın. Ama “Dünya Derbisi” banko bizim, şimdiden söylemiş olayım.

-Başkanım ben ikimizin de Avrupa maçlarına üstü oynadım geçtim. Oranı daha iyi. Hafta sonu başka kupon yapacağım. Şu maçtan bir dönelim konuşuruz tekrar.

-Neyse Pazar günü görüşürüz artık kendine iyi bak, maç için de başarılar diliyorum

-Benfica maçı mı?

-Benfica?... Yok hafta sonu oynayacağımız “Dünya Derbisi” için.

-Sağol başkanım ben de size başarılar diliyorum...

Bu elbette hayali bir görüşme ama iki takımın da hatta tüm memleketin şu anki bakış açısını yansıttığını düşünüyorum. Takımlar “Dünya Derbisi’ne” hazırlanırken Avrupa Kupaları angarya görülüyor, oyuncular dinlendiriliyor, anketler hafta sonu oynanacak maç için hazırlanıyor, gazete köşelerinde şimdiden taktikler, maçı kazanma şifreleri veriliyor. Hiç bu kadar umursamaz olunmamıştı Avrupa’ya karşı. İki tarafta da mağlubiyetler şimdiden kabullenilmiş, “Dünya Derbisi’ne” konsantre olunuyor. Avrupa Kupaları’nda alınacak galibiyet mi? O da yanlarına kar kalır ama mesele o değil, mesele “o” maç. “O” maçın sonucuna göre teknik direktörlerden biri gönderilirse buna şaşıracak kimse var mı peki aramızda? Zannetmiyorum. Ligin ikinci yarısında Avrupa Kupaları’nda mücadelesine devam eden olur mu bilmiyorum ama ikinci yarıda da oynanacak olan bir maç zaten o Avrupa’yı değersiz kılmaya yetecek. O maç ise sezonun sonu yaklaştığı için sınıf atlamış olarak çıkacak karşımıza. “Yüzyılın Derbisi” olacak yine her yıl (!) olduğu gibi. Bu hafta oynanacak Avrupa Kupası maçları mı? Onlardan bahsetmeye ne gerek var, zaten bu yarışma da hafta sonu oynanacak “Dünya Derbisi” için değil mi?

Güçlü Berk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder