17 Mayıs 2010 Pazartesi

Efes Pilsen – Fenerbahçe Ülker Final Serisi

20 Mayıs'ta Final serisi Efes Pilsen ve Fenerbahçe Ülker arasında başlıyor.


Final serisinde Fenerbahçe Ülker'in başında Baş Antrenör Tanjevic'in talihsiz rahatsızlığı sebebiyle yardımcısı Ertuğrul Erdoğan bulunacak. Kimileri bunu Fenerbahçe Ülker için dezavantaj olarak görse de bana Giricek ve Ömer Aşık'ın takımdan dışlanması kadar büyük bir sorun olarak görünmüyor.

Ertuğrul Erdoğan'ı Mülkiye altyapısında basketbola başladığım zaman tanımıştım. Kendisi beni basketbola başlatan kişiydi bir anlamda. Daha sonra yıllarca ben oyuncu, Ertuğrul hoca, o zamanki adıyla PTT'nin, altyapı takımında antrenörken, bir çok maçta rakip de olmuştuk. Bu yüzden Ertuğrul Erdoğan'ın oyuncularıyla kurduğu iyi ilişkileri ve disiplinli tarzını biliyorum ve Fenerbahçe Ülker'in Tanjevic'in eksikliğini fazla hissetmeyceğini düşünüyorum.

Diğer sıkıntı ise daha büyük. Ömer Aşık'ın şanssız şekilde Antalya'da sakatlanması ve ardından gelişen ilginç olaylarla Ömer takımdan kopma noktasına geldi. Bu ayrılık Türkiye'nin en iyi uzun rotasyonuna sahip Fenerbahçe'nin pota altında maç boyu üstünlük kurma lüksünü kaybetmesine sebep oldu. Ömer'in yerine tekrar kadroya dahil edilen Vidmar henüz bu seviyeleri kaldıracak düzeyde değil. Bunu Banvit serisinde de göstrdi. Kalan uzunlar Oğuz Savaş ve Semih Erden'in, Mario Kasun-Kaya Peker ikilisi ile kaç maç başedebilecekleri ciddi bir soru işareti.

Takımdan ayrılan diğer yıldız Gordan Giricek bir türlü istenen seviyeye gelemese de rakip için sürekli önlem alınması gereken bir oyuncuydu. Efes Pilsen gibi savunması sisteme dayalı takımlarda sürekli bir oyuncuyu düşünmek ister istemez düzeni etkileyen faktörlerden biri oluyordu.

Sonuç olarak Fenerbahçe Ülker'in kadro derinliği ve kalitesi Beko Basketbol Ligi'nin çok üzerinde olsa da bu yaşananlardan sonra ağır yara aldı ve Final Serisi öncesi Efes Pilsen'den bir adım geri düştü.

Efes Pilsen cephesinde ise görüntü çok daha iyi. Saha avantajı ellerinde. Play-off döneminde yurtdışında da ciddi hazırlık maçları yaparak tempolarını korudular. Az önce de bahsettiğimiz gibi rakibe oranla daha derin bir kadroya sahipler.

Belki de Efes Pilsen'in tek dezavantajı Igor Rakocevic. Sezon içinde Ergin Ataman ile yaşadığı problemler takım içinde huzursuzluğa neden oldu. Şu anda olaylar tatlıya başlanmış gibi görünse de sonuçta herkes insan. Yani eğer işler kötüye gitmeye başlarsa eski defterler tekrar açılabilir. Skoru, maçı veya seriyi geri çevirmek için geçen sene gösterilen müthiş birliktelik bu sene yerini takım içi çatışmaya bırakabilir.

Yeni yönetmelik gereği Efes Pilsen'in kapanma tehlikesiyle karşı karşıya gelmesi kulüpte moralleri bozmuş olabilir. Ben bu durumun oyunculardan ziyade yöneticilerin kafasını meşgul ettiğini düşünüyorum. Oyuncu daha çok oynayacağı maça bakar. Hatta Efes Pilsen kulübü şampiyon olarak yöneticisi, teknik kadrosu ve oyuncusuyla "şampiyon takımı kapattılar" dedirtmek isteyeceklerdir.

Sonuç olarak Efes Pilsen bu seride bir adım önde görünüyor. Elbette bu sadece işin görünen kısmı. Sonuçta hiçbir maç oynanmadan kazanılmaz. Serinin en iyi guardları Roko Ukic ve Lynn Greer, hırslarıyla takımı sürekli maçta tutan Mirsad Türkcan ve Ömer Onan hatta zaman zaman kendisini bile aşan Tarence Kinsey bu seride anahtar oyuncular durumuna geldiler. Efes Pilsen'in elindeki kadroyla ciddi problemler yaşamayacağını göz önünde bulundurursak Fenerbahçe Ülker'in seride tutunabilmek ve şampiyonluğa ulaşmak için her oyuncusunun ekstra işler yapması gerekecek. Özellikle taraftar avantajını kullanarak sahasında oynayacağı maçlarda fire vermemesi en önemli kozu olacaktır.

İki takıma da başarılar diliyorum ve basketbolseverlere de üst düzey basketbol izleyebilecekleri bu seriyi kaçırmamalarını tavsiye ediyorum...



Güçlü Berk

8 Mayıs 2010 Cumartesi

Kör Dövüşü

KÖR DÖVÜŞÜ…


Öncelikle Trabzonspor Basketbol takımını kutlamak gerek. Yozgat grubundan sonra dün İstanbul grubuna da galibiyetle başlayarak Beko Basketbol Ligi'ne merhaba dediler. Ancak oynanan basketbol geçen sene Bornova ve Tofaş'ın Beko Basketbol Ligi'ne yükseldiği grup maçlarına göre çok düşük seviyede kalıyor. Özellikle dün oynanan Trabzonspor-Olin Gençlik maçı için buna hakemlerin de bir miktar neden olduğunu söyleyebiliriz.

Bu kadar sertliğe müsade edilmesi maçın skor açısından kısır geçmesine sebep oldu. Oyun bir ara kör dövüşü haline geldi. Üst düzey sertliğe yapılan "Euroleague seviyesinde savunma" tabiri bile dünkü maçta duyulan kemik seslerini açıklamaya yetmez. Bu kadar deneyimli hakemlerin bundan sonraki karşılaşmalarda bize daha güzel basketbol seyrettirmek için katkıda bulunacaklarına eminim.

Trabzonspor'un BBL'de nasıl performans göstereceği ise yeni sezon bütçesi ve takıma katılacak yabancı ve yerli oyunculara bağlı. Bütçe için telaffuz edilen rakamların doğru olduğunu ve Doğan Hakyemez-Alaeddin Yakan ikilisinin devam edeceğini varsayarsak ilk sekiz içinde olacaklarını söylemek hayalcilik olmaz.

Beko Basketbol Ligi'ne çıkacak ikinci takım ise Olin Gençlik ve Hacettepe Üniversitesi arasında oynanacak karşılaşma sonucunda belli olacak. İki takımın gösterdiği mücadele de üst ligi hakettiklerini gösteriyor ama malesef sadece biri seneye BBL'de mücadele edecek. Pazar günü yine zevkli bir mücadele bizi bekliyor.

Torku Selçuk Üniversitesi'nin sezon içinde yaşadığı problemlerden sonra gerçekleştirdiği atılımda biraz geç kalması bu noktaya gelmesine sebep oldu. Sponsorluk bağlantılarını kaybetmezlerse onları seneye tekrar yükselme grubunda izleyebiliriz.

Paris'te Son Tango

Euroleague Final Four'da ise bambaşka bir mücadele ve basketbola tanık oluyoruz. Barcelona Ricky Rubio-Fran Vazquez ikilisi sezon boyunca bize izlettirdikleri basketbol ziyafetine CSKA karşısında da devam edince finale yükseldiler.

Diğer tarafta ise mücadelesiyle "Gönüllerin Şampiyonu" ünvanına şimdiden yakıştırılan Partizan'ın uzatma sonunda dramatik şekilde elenişi beklenen ama izleyicilere hüzün veren bir sonuçtu. Partizan'ın Efes Pilsen ve Fenerbahçe Ülker'in dörtte bir bütçesiyle Paris'te yer alması takımlarımıza bazı ipuçları vermiştir umarız.

Maric ve Kecman beş faulle oyun dışı kalmasaydı da sonuç farklı olmayabilirdi. Olympiacos kadrosu ile bir çok otoritenin şampiyonluk adaylarının başında geliyor. Dün de bu üst düzey tecrübeye sahip oyuncularla maçı kendi lehlerine çevirdiler.

Üçüncülük maçları mağlup takımları karşı karşıya getirdiği için sonucu süprize açık karşılaşmalardır. İki takım için de zor bir maç. Konsantrasyonu daha üst seviyede olan takım maçı kazanır. Final ise Avrupa basketbolunun en üst noktası. İki takımı birbirinden ayıran farklar yok denecek kadar az. İki takımın da çok iyi savunma yapacağını göz önünde bulundurursak diğer yoorumlardan farklı şekilde bu defa iyi hücum edenin Avrupa'nın zirvesine çıkacağını söyleyebiliriz.



Güçlü Berk