Geçen sezonun belki de en büyük sürpriziydi Olin Edirne. Herkesin aklında olan "2. Ligden yeni çıkmış bir takım olarak ligde tutunabilirler mi?" sorusuna çok net cevap vererek başlamışlardı lige. Pırıl pırıl parlayarak play-off potasına atmışlardı kendilerini. Artık "yeni Banvit" gözüyle bakıyordu onlara herkes. Haksızlıklara uğradıklarında her basketbolsever gibi elimizden geldiğince savunmaya da çalıştık buradan.
Sezon sonunda yaşanan yönetim ve bütçe belirsizliği biri hariç bütün oyuncularını kaybetmesine sebep oldu Olin Edirne'nin. Avrupa'da oynayıp oynayamayacağı son günlerde belli olabildi. Sonunda Gökhan Taştimur "yeni oyuncularla bakın neler yapacağız, daha da başarılı olacağız" iddiasıyla, ilk sekiz hedefiyle girdi lige.
Sonra ne olduysa Gökhan Taştimur sezon ortasında ayrılma kararı verdi. Yönetimle medya üzerinden atışmalar, transfer hakkının dolması vb. konularla oldukça tatsız bir ayrılık oldu iki taraf için de. Sonuç olarak yönetim, "bence" en doğru kararı vererek, Ali Burgul-Erdem Can ikilisine emanet etti takımı.
Bugüne kadar yaşananlar, "iyisiyle-kötüsüyle", bir basketbol kulübü için yaşanabilecek ve normal sınırlar içinde kabul edilebilecek olaylardı. Fakat bugün Olin Edirne'nin Ali Burgul ve Erdem Can ile yollarını ayırarak tekrar Gökhan Taştimur ile anlaştığı açıklandı. İşte bunu "normal" kabul etmek ise mümkün değil.
Ali Burgul daha Türk Telekom "PTT" iken bu işin içindeydi, Milli takımlarda görevler aldı. Erdem Can Banvit'te Tab Baldwin ile başladığı kariyerine kısa zamanda Y. Zelanda, Paok, Türk Telekom gibi takımlarda aldığı görevleri ekledi. Gökhan Taştimur 8 takımı birinci lige çıkarmayı başardı ve son çıkardığı Olin Edirne ile de ilk sezon büyük başarı yakaladı. Üçü de değerli basketbol adamları, buna kimsenin şüphesi yok.
Ayrıca elbette bir kulüp yönetimi kan değişikliğine ihtiyaç duyabilir ve yine elbette "transfer hakkı dolmuşken" bunun en kolay yolu antrenör değişikliği olabilir. Ancak takımın Pınar Karşıyaka, Banvit, Anadolu Efes ve Galatasaray Medical Park maçları serisinden önce takımdan tatsız bir şekilde ayrılmış kişiyi "kurtarıcı" sıfatıyla takımın başına getirmek yönetim açısından akıl ve mantıkla izah edilebilecek bir durum değildir.
Bu görev değişikliği ne teklif edilmeliydi ne de kabul edilmeliydi... En başta da söylediğimiz gibi bizim gibi bu oyundan keyif alan basketbolseverler için pırıl pırıl parlayan bir Olin Edirne vardı ama artık o ışığı kaybetti...
