12 Ekim 2011 Çarşamba

Türkiye Kupası Sonrası Kısa İzlenimler...


Basketbol'da Türkiye Kupası'nın ilk etabı sonunda takımlar hakkında iyi kötü bazı fikirler oluşmaya başladı. Kısaca takımlar hakkındaki görüşlerimizi paylaşalım istedik

Kupa maçlarında da görüldü ki ligin en büyük favorisi Fenerbahçe Ülker. Kadrosunda 12 oyuncuyu tutan ve "şimdilik" sadece 4 takviye ile lige hazırlanan sarı-lacivertliler oturmuş kadrosunu korudu. Uzun süredir yaşadıkları 1 numara sıkıntısını Engin'in yanına Curtis Jerrells ve Hakan Demirel'i ekleyerek gidermeye çalışacaklar. Top getirirken Emir, Ömer, Ukic gibi oyuncuları da kullanan Fenerbahçe Ülker'de BBL için bir problem görünmese de Euroleague'de daha üst düzey oyun kurucuya ihtiyaç duyabilirler. Ancak yıllardır kendisinden çok şey beklenen Hakan Demirel için lig, "genç semih" imajından kurtulmak için çok büyük bir fırsat. 

Geçen sezonun finalisti Galatasaray için en büyük soru işareti sponsor konusu. Bununla birlikte Euroleague ön elemesinde yakaladığı başarı ile gruplarda mücadele etme hakkı kazanan sarı-kırmızılılar kadroda tuttuğu 9 ismin yanına Zaza Pachulia ile birlikte 8 oyuncu monte etmiş oldu. Kadrosunu yarışacağı kulvarlar için oldukça genişleten takımın en büyük artısı ise Oktay Mahmuti olarak görünüyor. Hem takımın hem camianın büyük saygısını kazanan Mahmuti'nin tek dezavantajı ise dört senelik bir plan ile hedeflediği lig finali ve Euroleague'e daha ilk yılında ulaşarak beklentiyi oldukça yükseltmiş olması.  

Bu sene Vujacic, Ersan, Savanovic, Batista gibi transferlerle Euroleague'de Final Four'u hedefleyen Anadolu Efes kağıt üzerinde belki de en güçlü kadroyu kurdu. Kupa'da aldığı Aliağa mağlubiyeti ise takım olma yolunda henüz zamana ihtiyaçları olduğunun göstergesiydi. Genel Koordinatör olarak Çetin Yılmaz'ı göreve getiren lacivert-beyazlılar eski kadrosundan sadece 4 oyuncuyu elinde tuttu. 

Deron Williams transferi ve Kobe dedikoduları ile yaz döneminin en popüler takımı olmayı başaran Beşiktaş Milangaz son günlerde Semih Erden'i de kadrosuna katarak önemli bir iş başarmış oldu. Zoran Erceg ve David Hawkins ise diğer kalburüstü transferleri Beşiktaş'ın. Ancak takımın geç oluşturulması onları Eurocup'tan etti. Efes gibi zamana ihtiyaçları var. Buna ek olarak önceki sezonlarda yerli oyunculara uygulanan "meşhur" para politikasında değişikliğe gitmezlerse büyük beklentiye giren taraftarlar sezon ortasında yine hayal kırıklığı yaşayabilirler.

Bandırma'nın "ana" temsilcisi Banvit için geçtiğimiz sezonlardan farklı olarak söylenebilecek fazla bir şey yok. Tab Baldwin ile 2004'te yakaladıkları çizgiyi senelerdir koruyorlar. Ne eksik ne fazla(!). İstikrarlı ve güçlü bir takımlar ancak artık bir basamak üste çıkmalarının vakti geldi.

Türk Telekom Mehmet Okur transferi ile öne çıkmayı başardı. Bunun yanında eski Galatasaray'lılar Jasaitis ve Washington ile yine ligimizi tanıyan Wright ve Kambala transferleri yerindeydi. Ancak Ercüment Sunter sonrası küçülme ile birlikte yaşadığı travmayı bir türlü üzerinden atamayan başkent ekibi kupa maçlarında da eski görüntüsünden uzaktı.

Pınar Karşıyaka'da Banvit gibi ligin istikrarlı takımları arasında. Ancak Hakan Demir'in en büyük sorunu basketbol transferlerinde futbol şubesinin konuya onlardan daha çok müdahil olmaları. Yetiştirip sattıkları oyunculardan gelir elde edemedikçe büyüme de sağlanamıyor.

Kupa'nın en büyük sürprizini gerçekleştiren Aliağa Petkim'de Burak Bıyıktay bu sezon kendi oyuncularını seçme şansı buldu. Geçen sezondan sadece Barış Güney'i kadrosunda tutan İzmir temsilcisi aralarında Ryan Toolson, Ersin Görkem, Ümit Sonkol gibi isimlerin de bulunduğu 11 oyuncuyu transfer etti. İlk maçta Pınar Karşıyaka'ya farklı mağlup olan Aliağa son maçta Efes'i mağlup ederek grupları lider olarak tamamlamayı başardı. Burak Bıyıktay "Bizi izlemeye devam edin" diyerek lig için iddiasını da ortaya koyuyor. Geçen sezon Olin Edirne ve Antalya BŞB'nin yaşattığı sürprizi bu sezon onlar yaşatmaya çalışacak.

Olin Edirne Beko Basketbol Ligi'nde henüz ilk yılında müessese takımı olmanın zorluğunu yaşadı. Geçen sezonun flaş ekibi olmalarına rağmen yaz aylarında kapanma noktasına geldiler. Zaten bütçeleri sebebiyle Samardziski, Seibutis gibi oyuncuları ellerinde tutamayacakları bekleniyordu ama bir anda Edirne'de kendine bir hayat kuran Dixon hariç tüm takımı kaybettiler. Tekrar destek bulunduktan sonra 11 oyuncuyu bünyesine katan Edirne ekibi Gökhan Taştimur ve ekibinin bu yeni oyuncuları bir düzene oturtmasını bekleyecek. Aksi durumda tehlike çanları çalmaya başlayabilir. Henüz lig seviyesinde bir görüntü çizmeseler de bunu başarabilecek nadir teknik ekiplerden birine sahipler. Bekleyip göreceğiz...

Mersin BŞB, Tofaş, Antalya BŞB, Erdemir ve Trabzon Basketbol şu anki durumlarıyla Play-off'u zorlayabilecek görüntüye sahip değiller. Üst taraftan alacakları galibiyetler ligdeki sıralamalarını belirleyecek. Sezon içinde yaşanabilecek şanssızlıklar veya sakatlıklar ise tehlikeli bölgeye inmelerine neden olabilir. 

Son olarak ligin yeni ekipleri Bandırma Kırmızı ve Hacettepe Üniversitesi'ne bakacak olursak bu sene işleri pek kolay değil diyebiliriz. Takımın satılma konusu gündemden çıkınca ismini Genç Banvitliler'den Bandırma Kırmızı olarak değiştirerek ligde oynaması için bürokratik tüm engellerden "kurtulan" ekip çoğunlukla 92-94 doğumlu gerçekten yetenekli oyunculardan kurulu. Ancak tecrübe eksikliği kupa maçlarında da en göze çarpan eksiklikleriydi. Hedefleri ligde kalmaktan çok (kağıt üzerinde bağları olmasa da) Banvit'e oyuncu yetiştirmek olacak.

Hacettepe Üniversitesi ise Hüseyin Beşok, Ricardo Marsh gibi tecrübeli isimleri kadrosuna katarak ligde kalıcı olmayı hedeflediğini gösterdi. Kupa'da aldıkları Trabzon galibiyeti onlar adına umut verici. Ligde buna benzer galibiyetlerle yanlarına diğer takımları çekmeye çalışacaklar.

Takımlardan edindiğimiz ilk izlenimler böyle. Umarız NBA yıldızlarıyla dolu ligimizde bu sezon mücadele ve çekişme hiç eksik olmaz. Tüm takımlara başarılar diliyoruz...            

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder