9 Haziran 2010 Çarşamba

İlk Maç Fenerbahçe Ülker'in

Dün akşam Beko Basketbol Ligi'nin final serisi oynanıyordu ama sahanın yarısı boştu. Bunu anlamak mümkün değil. Yarısı sporcu yakını, diğer yarısı çocuk, 35-40 tane de Fenerbahçe Ülker taraftarı ile final serisinin tribünleri tamamlanmıştı. Hani kendimizi sadece İspanya Ligi ile kıyaslıyoruz ya, hiç kendimizi kandırmayalım. Dün akşam boş koltuklar bu lig adına yeterince şey ifade ediyordu.




Maça gelecek olursak Fenerbahçe Ülker çok önemli bir galibiyet aldı. Rakibi uyandırmadan, canlandırmadan, sinirlendirmeden maçı kopardı ve 1-0 öne geçti. Fenerbahçe Ülker'de herkes görevini iyi yaptı. Roko Ukic bu takımın lideri olduğunu maçın ilk saniyesinden son düdüğüne kadar oynadığı oyunla bir kere daha ispatladı. Karşısında uykuda bir takım bulunca belki onlar da şaşırdı ama Tarence Kinsey, Oğuz Savaş, Emir Preldzic sessiz sessiz yaptıkları katkıyla Efes Pilsen'in farkı maçın hiç bir döneminde kapatmamasını sağladılar. Mirsad Türkcan yaşı ilerlese de kazanma hırsını kaybetmiyor. Bu hırsını dün kontrollü bir biçimde kullanarak takımına belki de en büyük katkıyı yaptı.



Efes Pilsen'e gelince, "bu taraftarla bu kadar" der gibilerdi. Belli ki maçtan önce teknik kadro oyunculara sakin olmaları konusunda telkinde bulunmuştu. Sakin oynamak demek hırsını bir kenara bırakmak değildir. Sakin olmak en basit şekliyle, kendini kaybetmeden, kavga etmeden mücadeleni ortaya koymaktır. Efes Pilsen dün sakin olmanın ötesinde uyku haline geçmişti. Kasun dışında mücadele eden yoktu sahada. Onun da enerjisi bir noktada tükendi. Mirsad tek başına Efes Pilsen'in tümünden fazla istiyordu dünkü maçı.



Bir de bilinen faktör sahnedeydi dün yine. Igor Rakocevic... Efes Pilsen her oyunu değiştirme fırsatı bulduğunda sahnede o vardı. Efes'ten çok Fenerbahçe Ülker'in kadro derinliğine faydası dokundu. Sarı lacivertliler her oyundan düştüğünde sahneye o çıktı. Ben şahsen Rakocevic'in kredisini, bu takımda nasıl yer bulduğunu anlayabilmiş değilim. Evet çok büyük bir isim olabilir ama olmayınca olmuyor işte. Efes Pilsen ve Ergin Ataman bunu nasıl görmüyor anlamak mümkün değil.



Efes Pilsen'de bir Rakocevic mucizesi olmadıkça seriyi çevirmesi çok kolay görünmüyor. Mucize iki türlü olabilir. Ya Rakocevic çok iyi performans göstermeye başlar ya da Ergin Ataman ona fazla süre vermez. Bu mucizelerden biri Ergin Ataman'ın elinde, diğeri ise Kızıldeniz'in yarılması kadar uzak...



Sonuç olarak Ertuğrul Erdoğan ilk final sınavında müthiş bir başarı gösterdi. Oyuncuları ne kadar iyi hazırladığı ortada. Elbette seri daha yeni başlıyor. Şİmdiden bir şey söylemek için erken. Ancak Efes Pilsen'in bu oyun yapısı ve bu taraftarla seride maç kazanması kolay değil. İkinci maç Efes Pilsen için hayati bir önem kazandı. O maçı da kaybederlerse bu takım yapısı ile seriyi çevirmeleri geçen sene kadar kolay olmaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder