8 Mayıs 2010 Cumartesi

Kör Dövüşü

KÖR DÖVÜŞÜ…


Öncelikle Trabzonspor Basketbol takımını kutlamak gerek. Yozgat grubundan sonra dün İstanbul grubuna da galibiyetle başlayarak Beko Basketbol Ligi'ne merhaba dediler. Ancak oynanan basketbol geçen sene Bornova ve Tofaş'ın Beko Basketbol Ligi'ne yükseldiği grup maçlarına göre çok düşük seviyede kalıyor. Özellikle dün oynanan Trabzonspor-Olin Gençlik maçı için buna hakemlerin de bir miktar neden olduğunu söyleyebiliriz.

Bu kadar sertliğe müsade edilmesi maçın skor açısından kısır geçmesine sebep oldu. Oyun bir ara kör dövüşü haline geldi. Üst düzey sertliğe yapılan "Euroleague seviyesinde savunma" tabiri bile dünkü maçta duyulan kemik seslerini açıklamaya yetmez. Bu kadar deneyimli hakemlerin bundan sonraki karşılaşmalarda bize daha güzel basketbol seyrettirmek için katkıda bulunacaklarına eminim.

Trabzonspor'un BBL'de nasıl performans göstereceği ise yeni sezon bütçesi ve takıma katılacak yabancı ve yerli oyunculara bağlı. Bütçe için telaffuz edilen rakamların doğru olduğunu ve Doğan Hakyemez-Alaeddin Yakan ikilisinin devam edeceğini varsayarsak ilk sekiz içinde olacaklarını söylemek hayalcilik olmaz.

Beko Basketbol Ligi'ne çıkacak ikinci takım ise Olin Gençlik ve Hacettepe Üniversitesi arasında oynanacak karşılaşma sonucunda belli olacak. İki takımın gösterdiği mücadele de üst ligi hakettiklerini gösteriyor ama malesef sadece biri seneye BBL'de mücadele edecek. Pazar günü yine zevkli bir mücadele bizi bekliyor.

Torku Selçuk Üniversitesi'nin sezon içinde yaşadığı problemlerden sonra gerçekleştirdiği atılımda biraz geç kalması bu noktaya gelmesine sebep oldu. Sponsorluk bağlantılarını kaybetmezlerse onları seneye tekrar yükselme grubunda izleyebiliriz.

Paris'te Son Tango

Euroleague Final Four'da ise bambaşka bir mücadele ve basketbola tanık oluyoruz. Barcelona Ricky Rubio-Fran Vazquez ikilisi sezon boyunca bize izlettirdikleri basketbol ziyafetine CSKA karşısında da devam edince finale yükseldiler.

Diğer tarafta ise mücadelesiyle "Gönüllerin Şampiyonu" ünvanına şimdiden yakıştırılan Partizan'ın uzatma sonunda dramatik şekilde elenişi beklenen ama izleyicilere hüzün veren bir sonuçtu. Partizan'ın Efes Pilsen ve Fenerbahçe Ülker'in dörtte bir bütçesiyle Paris'te yer alması takımlarımıza bazı ipuçları vermiştir umarız.

Maric ve Kecman beş faulle oyun dışı kalmasaydı da sonuç farklı olmayabilirdi. Olympiacos kadrosu ile bir çok otoritenin şampiyonluk adaylarının başında geliyor. Dün de bu üst düzey tecrübeye sahip oyuncularla maçı kendi lehlerine çevirdiler.

Üçüncülük maçları mağlup takımları karşı karşıya getirdiği için sonucu süprize açık karşılaşmalardır. İki takım için de zor bir maç. Konsantrasyonu daha üst seviyede olan takım maçı kazanır. Final ise Avrupa basketbolunun en üst noktası. İki takımı birbirinden ayıran farklar yok denecek kadar az. İki takımın da çok iyi savunma yapacağını göz önünde bulundurursak diğer yoorumlardan farklı şekilde bu defa iyi hücum edenin Avrupa'nın zirvesine çıkacağını söyleyebiliriz.



Güçlü Berk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder