Beşiktaş'ın amatör sporlardan sorumlu yönetim kurulu üyesi Şeref Yalçın'ın iddialı açıklamalarını okuduk hepimiz: ''Iverson takım arkadaşlarının yardımıyla Beşiktaş'ı şampiyon yapacaktır. Takım arkadaşlarının da buraya çabuk uyum sağlaması için kendisine yardım etmesi gerekiyor. Ligin yanı sıra Türkiye Kupası ve ULEB Avrupa Kupası'nda da şampiyonluk istiyoruz. Iverson'ın kariyeri ortada. Takımda liderliğe soyunacak. Kendisini yakından tanıyoruz''.
Her şeyden önce Şeref Yalçın'ın hakkını yemeden Iverson transferinde en çok çaba harcayanlardan biri olduğu için tebrik etmek gerek. Ancak taraftarın beklentisini bu derece yükseltmenin ileride başka sıkıntılara yol açabileceği de unutulmamalı. Iverson geçen sezon başında NBA'de 25 maç yapmış ve ondan sonra muhtemelen eline top bile almamış olarak gelecek İstanbul'a. Çok abartmış olabiliriz ama en iyi ihtimalle Iverson'ın antremanlara bakış açısı ile 8 aydır ciddi bir çalışma yapmadığını kestirmek zor değil. 35 yaşındaki bir oyuncu için idmansız geçen günlerin ciddi bir problem olduğu da açık. Burada Şeref Yalçın'ın ardından açıklama yapan başkan Yıldırım Demirören'in Iverson'ın reklam yönüne ağırlık veren açıklaması daha mantıklı görünüyor. Iverson'ın Türkiye'ye gelmesini çok isteyen biri olarak "şampiyonluk" iddiasından ziyade işin reklam, hasılat, forma vb. getirilerine odaklanmak kulüp açısından da daha faydalı olacaktır diye düşünüyorum.
Şeref Yalçın'ın açıklamalarının sonunda sarf ettiği cümleler ise farklı bir konuyu gündeme getiriyor. Beşiktaş Kulübü yönetim kurulu üyesi, Iverson'ın transferinin ardından takımda bazı değişikliklere gidebileceklerini dile getirirken, formanın hakkını verecek oyuncularla yola devam edeceklerini ve bu nedenle bazı değişiklikler yapabileceklerini de söyledi. Bu açıklama başta normal gibi algılansa da "formanın hakkını vermek" cümlesi farklı anlamlar da içerebilir. Sayın Yalçın "Biz ödemelerimizi günü gününe yaparken oyuncular kapasitelerini sahaya yansıtmıyor" diyebilir mi bilemiyorum. Şeref Yalçın'ın aradığı oyuncu tipi Iverson ve diğer yabancılar paralarını tıkır tıkır alırken, para almadan tam kapasite oynayabilen oyuncular bulmak olabilir mi? Eğer amaç buysa ve bu tip oyuncular bulabilirse yakında Şeref Yalçın'ı NBA'e transfer etmek isteyen kulüpler de çıkabilir.
Şaka bir yana "Iverson gelince şampiyon oluruz" söylemi, Efes Pilsen, Fenerbahçe Ülker gibi sistemli bir yapıyla Türkiye'de ve Avrupa'da başarı için yıllardır emek veren kulüplere haksızlık oluyor. Tıpkı parasını alamamadığı için "formasının hakkını vermeyen oyuncu" damgasını yiyen Türk basketbolculara olduğu gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder