4 Şubat 2009 Çarşamba

Taçsız Kral

Metin Oktay ismi Galatasaraylılar için her zaman önemli bir isimdir…

Mücadele etmeyen, kötü oynayan takımın hatta kulübün şikayet edildiği bir ağabey gibidir o…

Güzel futbolun, Galatasaray sevgisinin simgesidir…

İşte bu sebeple yirmi, otuz yaşlarındaki, onu hiç seyretmemiş taraftarlara bile “Taçsız Kral Metin Oktay, tek aşkıydı Galatasaray, senin gibi Cim Bomlu’yu, unutur mu bu taraftar” mısralarını büyük bir şevkle söyletebilmektedir.

O, tarihe sahip çıkmanın sembolüdür…

Metin Oktay formalarını ticari bir fikir olarak kullanıp milyonlar kazananlar, internet sitesinde sadece üç satır yer ayırabilse de, taraftar o formayı kampanyalı fiyatı için değil temsil ettiği değer için giymektedir.

Şu ortamda bile Fenerbahçe ağlarını yırtan golü malzeme edilmemektedir tribünde.

Yine ona duyulan saygıdandır bu…

Belki biraz da temiz futbol özleminden, Metin Oktay ismini karıştırmamak için o çirkinliklere.

Ben maçlarını değilse de bazı röportajlarını izleyebilmiştim çocukluğumda.

Belki de o günlerde ondan duyduklarımız, bugünlerde duyduklarımıza olan nefretimizi arttırdı.

O dünler, rakibe küfür edilmeyen, beraber maç seyredilen, beraber gülünüp, beraber eğlenilen günlerdi.

Yani o günler “bugünler” gibi değildi.

2 Şubat doğum günüydü, doğum günün kutlu olsun “Taçsız Kral”…





Aziz Yıldırım ve Güiza



Fenerbahçe tartışmasız tarihinin en iyi dönemini yaşıyor Aziz Yıldırım’la…

Onu istifaya çağıran zihniyet hangi düşüncenin ürünüdür bilemiyorum.

Sanırsınız Fenerbahçe Aziz Yıldırım’dan önce her sene ligde şampiyon olur, Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynardı.

Maçtan sonra istifasını isteyenlere “insaf” demek gerek.

Aziz Yıldırım Fenerbahçe’nin yeni Ali Şen’i olmuştur artık. Bugün onu istemeyenler, başkanlığı bıraktıktan sonra yaşanan her sıkıntıda onu hatırlayacak, tribünlerden onu çağıracak.

Evet, bu sene transfer politikası sebebiyle biz de çok eleştirdik ama yeni transfer edilen futbolculara daha fazla sabır gösterilmesi gerekiyor.

Elbette Josico için değil bu sözüm. Onun emekliliğine fazla kalmadı. Ancak Güiza’ya biraz daha şans verilmeli…

İspanya milli takımına seçilmeyi başarmış ve bu kadar yatırım yapılmış bir futbolcunun kendi stadında bu derece tepki görmesini içime sindiremiyorum.

Evet Semih’e yapılan bence de haksızlık ama Lincoln’ün ikinci senesinde yaşadığı değişim Güiza’nın neden kaybedilmemesi gerektiğine örnek olabilir.





Güçlü Berk