28 Temmuz 2010 Çarşamba

Bayan Değil(mi) Kadın?


Sanırım ilk olarak Milliyet gazetesinden Nilay Yılmaz ateşli bir şekilde konuyu gündeme getirmişti. "Neden bayan deniyor kadın densin..."


Bu konu çok farklı yorumlar aldı. Kimi "Kadın sporcu olur mu?" dedi kimi "Kadına bayan diyen tomruktur" dedi.

Ntvspor bu konuya ençok destek veren medya kuruluşu oldu. Bayanlar Basketbol Ligi'ni anında "Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi" ne çevirdi. Federasyon ise biraz arada kaldı. Ana sayfada Kadınlar Ligi derken Milli Takım linklerini henüz değiştiremedi.

Öyle zannediyorum ki en büyük sıkıntı alt yaş gruplarında çıkıyor ki buna "kadınlar"da hak verecektir.

Örneğin 16 yaş altı takımın ismi ne olacak. 16 Yaş Altı Kadın Basketbol Takımı mı? Ya 20, 18 ve 17 yaş altı milli takımlar?

Peki kulüp takımlarında daha küçük yaş grupları nasıl olacak? Genç, Yıldız ve Minik takımlar; Genç Kadınlar, Yıldız Kadınlar ve Minik Kadınlar diye mi adlandırılacak? Böyle olunca "Minik Kadınlar" kulağa "Bayan"dan daha mı iyi gelecek?

Diyelim ki bunlara "kız" takım diyerek yırttık. Genç Kız, Yıldız Kız, Minik Kız Takımı diye...O zaman daha büyük bir sorun ortaya çıkacak. Hangi yaş grubundan sonra kız takımına kadın takımı denecek? Kızlıktan kadınlığa geçiş yaşı ne olacak? Buna kim karar verecek?

"Bayan değil Kadın" haklı bir isyandı, internet sitelerinde de anlatmaya çalışıyorlar. Ama önemli detaylar düşünülmeden ortaya atılan bir fikir gibi geldi bana. Bu kadın-kız-bayan konusu sonunda namus kavramına uzanır bizim memlekette. Acısını da biz, bu konuyu tartışan - Yılmaz Özdil'in deyimiyle- "tomruklar" değil, yine genç kızlarımız çeker. Buna çare bulacaklar ise yine kadınlardır, hem de bir an önce...



"Áyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde"

Milli Takım hakkında negatif düşünen insanların fikirlerinin önemsiz olduğunu söylemiş Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel.

Ne güzel bir "zırh" bulmuş kendisine. İki gün sonra ne diyeceği şimdiden belli.

"Milli takımın başarısını istemiyorlar...bize engel oluyorlar...bunlar yüzünden yenildik...vs.vs."

Sonra da eklemiş "Basının Dünya Şampiyonası’na hakettiği kadar ilgi verdiğini düşünmüyorum"

Peki Federasyon 2004'ten beri bu şampiyonayı hedef olarak gösterirken çok mu ilgiliydi?

6 sene oturup, turnuvaya üç ay kala oyuncu devşirme kararı alan, onu da yüzüne gözüne bulaştıran federasyon mu ilgili?

Tanjevic turnuvaya sağlık sorunları sebebiyle katılamazsa Orhun Ene'mi, Nihat İzic'mi baş antrenör olacak belirleyemeyen federasyon mu ilgili?

Bu sebeple sayın Demirel, şu anda federasyonun, insanları ve medyayı eleştirmek yerine öncelikle turnuvaya odaklanması ve bu netleşmeyen konuları çözmesi gerekir. Ona buna saldırmanın ne size ne de milli takıma bir fayda getirmeyeceği açıktır. Eğer bir gün (!) başkanlığı bırakırsanız bu sözlerle değil başarılarla anılmak için öncelikli olarak sorunları çözün. Bu tip çekişme ve kavgalar sadece başarısızlık getirir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder